3 Mart 2014 Pazartesi

Bu da benim talihsiz serüvenim...

Her yerde herkes yazıyor,reklamın biri bin para bir yere gittik...
Sevgili anneler,babalar,canım arkadaşlarım! yazıyı dikkatli okuyun, okuyun ki KidzMondo'ya gidince başınıza ne gelecek, az buçuk hazırlıklı olun...
http://www.kidzmondoistanbul.com/

BATU İLE RÜZGAR'IN ŞAHANE, ANNELER ÖZLEM İLE BURCU'NUN TALİHSİZ SERÜVENİ


Hikaye şöyle başladı: Anneler  evde olunca çocukları mutlu olsun istiyor ve "hadi şu yaramazlar az çalışsın,para kazanmanın ne kadar zor olduğunu anlasın" diye KidzMondo'yo doğru yola çıkıyor...Fotoğraflardan az buçuk nasıl bir yolculuk yaptığımızı anlayabilirsiniz...
"Batuuuu,Rüzgarrrr dur yapma,aaaaaaa noluyor orada,cık cık bir daha gitmeyeceğiz ama" cümleleri havada uçuşur durur...

                                          ANNE HADİİİİİİİİİİİ



İki erkek,ikisi de birbirinden şeker,birbirinden yaramaz...Tuttular elimden vallahi de billahi de zorla soktular beni çocuk şehrine.Yoksa ben kolay kolay düşer miydim bu tuzağa...
KidzMondo nerede? Trump Alışveriş Merkezi'nde...Önce girişi anlatmak isiyorum...
Bildiğiniz bippp reklam:) Havalanlarında check in kuyrukları var ya işte öyle bir  kuyruğa giriyorsunuz ve Atlas Jet gişesinden giriş bileti alıyorsunuz.Bu arada etrafta bildiğiniz hostes ablalar dolaşıyor.
Çocuklar için ilginç bir görüntüdür muhakkak ama bana aynı şeyleri pek hissettirmedi.
Buram buram reklam koktu girişi büyülü şehrin.Kapıda çocuğunuzla ilgili bazı bilgileri veriyorsunuz,paranızı ödüyorsunuz ve kolunuza aşağıda gördüğünüz bu ilginç bileklik takılıyor...

Bakınız bu benim elim:) ojemi görmeyin ama

Bu arada bir dakika, bileklikten önce giriş ücretlerinden bahsetmek istiyorum. Bakınız...
Hafta İçi
0-1 yaş: ÜCRETSİZ
2-3 yaş: 20 TL 
4-14 yaş: 40 TL
15+ ve yetişkinler : 20 TL
Hafta Sonu (tek seans için geçerlidir)
0-1 yaş: ÜCRETSİZ
2-3 yaş: 25 TL 
4-14 yaş: 50 TL

Bana ücret çok geldi...40 tl Rüzgar için 20 tl'de kendim için oldu mu size  60 tl...Gerçi aman neye vermiyoruz ki diyebilirsiniz, sizde haklısınız.Henüz kapıdan girmeden önce, hatta alt kattayken duyduğunuz yüksek desibelli çocuk seslerinin nereden geldiğini hiç düşünmeyin ve hatta endişelenmeyin çünkü içeri girince anlayacaksınız olayın vehametini:) 

Önce bileklik...Bileklik güvenlik için kullanılıyor.Çocuk her girdiği etkinlikte kolundaki bilekliği okutuyor.Böylece çocukların nerede olduğu takip ediliyor.8 yaşından küçük çocukların yanında ebeveyn bulunmak zorunda. 
8- 11 yaş arası çocukları, anne ve babaları kapıdan bırakıp,kapıdan alıyor.11-14  yaş en şanslı grup.Kendi kendilerine şehre girip çıkıyorlar.

                                                    VE İLK TANIŞMA
Ben neredeyim?

İşte anne Burcu'nun içeriye girip de yüzlerce çocuğun aynı anda konuşup, pardon bağırıp,aynı anda koşuştuğunu görünce yüzünün aldığı ifade...Çocuk cenneti şehir,aklı başında bir anne için bildiğin eziyet:)
Tabi çocukların neşesi ve mutluluğu bizi de mutlu etmedi değil ama nereye kadar:)Biz de insanız ama değil  mi:)Şimdi size manzarayı tasvir etmeye çalışacağım.4 bin metrekare deniliyor ama bana o kadar da büyük gelmedi.Ya da kalabalıktan algılayamadım.İçeride bir okulun, bence yüzlerce çocuğu ve bizim gibi tek tabanca dolaşan aileler,onlarca reklamın olduğu banka,hastane,hamburgerci vbvbvb,gibi dükkanlar,kuyruklarda  bekleyen çocuklar ve "Aman Allah'ım ben nereye düştüm?" diye bakan zavallı anneler...Bildiğin etraf, yetişkin rolü oynayan ve ellerindeki paraları etrafa saçarak koşuşturan çocuklarla dolu.Dikkatinizi çekerim yetişkin rolü dedim aslında düşündüm de çocuklar pek de yetişkin rolü oynamıyor galiba oyun oynuyor...



















Bakmayın siz fotoğrafların çevresinin boş olduğuna.Ben siz görebilin diye boş anlarını yakaladım.
Gelelim işleyişe; Önce bankaya uğruyorsun, malum gurubun bankasına...Çocuklara 50 kidlar (doların kidlisi,neden kidpara değil onu da anlamış değilim) veriliyor ve maraton başlıyor.



Bizimkiler önce polis olmak istediler...Hemen elimize tutuşturulan haritadan bulduk karakolu...Ooooo önünde upuzun bir kuyruk. Bir yerde okudum;"çocuklara sırada beklemeyi öğreteceğiz" demiş yöneticileri ama her etkinlik için en az 20 dakika beklemek her çocuğun harcı değil.Hele de annelerin hiç harcı değil üstelik çok da sıkıcı.Bence bu bir problem.Düzen yok,yönlendirme yok. Bunun başka bir yolu  olmalı...Onu da KidzMondo'nun sayın büyükleri bulmalı...




Gelelim tekrar konumuza.Karakolun içine alınan çocuklara önce kıyafetleri giydiriliyor.En önemlisi şu; temizliğe çok dikkat ediliyor.Çocuklar şapka takmadan önce kafalarına tek kullanımlık bone geçiriyor.Bizim polislerin şefi çok ciddiydi.Yirmili yaşlarda genç bir çocuk...Biz biraz çekindik şahsen kendisinden.İçeride çocukları hazırlayıp bir şeyler anlattıktan sonra şehrin sokaklarında dolaşmaya çıktılar.Etkinlik sonunda Rüzgar'a ne yaptıklarını sordum,sadece yürüdük anne dedi.Bu da amacı  pek  gerçekleştiremediğini gösteriyor bence.Ay napcaktı  çocuklar diye soracak olursanız şu röportajı okumanızı recaa edicimmm.
Özellikle de röportajın şu kısmı önemli;
Buranın nasıl bir “yaşam dinamiği” olacak? 
- KidzMondo’daki 40 farklı birim kendilerine ait senaryoları hayata geçirecekler. Örneğin yanan bir binaya itfaiye aracı giderken polis yolu kesecek, gazeteci haber yapmak için olay yerine gelecek. Çocuklar bu koşuşturmaca içinde olayın heyecanını yaşarken aynı zamanda da meslekler arasında bağlantı kurabilecek. 

Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi? Neyse çalışanlara gelirsek genel anlamda onlar da kalabalıkta kaybolmuş gibiler.İşlerini yapmaya çalışıyorlar,hepsi de üstendikleri görevi gerçekmişçesine yaşıyor sanki.Özellikle benzincide çalışan bu abla...


















Çok şekerdi gerçekten de.Sizin için özelikle bir yakın bir de uzak fotosunu koydum ki olayını anlayabilin.
Önce çocuklara ne yapacaklarını anlattı, ardından da "müşteri memnuniyetini unutmayın,hep gülümseyin" diyip arabasının direksiyonuna oturdu.Sonra da gelip bizim çocuklardan benzin aldı:)Bu arada bizim yüzümüzdeki  şaşkınlığı da kaçırmamış olacak ki "buraya pazar sabahı gelirseniz daha iyi olur" diyerek bizi teselli etmeyi  de ıhmal etmedi:)


Benim minnoş galiba büyünce hizmet sektöründe çalışacak. En çok araba yıkarken eğlendi.

Rüzgar boya ustası olacak
Boyacı bebeler



















Bir de boya yaparken:)Yalnız boyacı kıyafetini giymekte biraz zorlandığını itiraf edeceğim.Bu bölümdeki abla da "özellikle yardım etmiyorum ki öğrensinler" diyerek Davranış Bilimleri Akademisi' nden aldığı eğitimin hakkını verdiğini kanıtladı.Bu arada bölüm çalışanlarının çocuklara hanımefendi ve beyefendi diye hitap ettiğini de söylemeden geçemeyeceğim.Rüzgar ve Batu dilediklerince boya yaptılar hatta Batu bir kez daha sıradanlığın dışına çıkarak boyaları birbirine karıştırma girşiminde bile bulundu:)

Zavallı çocuklar deli gibi koşturuyor...Kimi cam boyuyor,kimi itfaiye arabasına doluşuyor,kimi de tv stüdyosunda kameraman olup,montaj setine oturuyor.Neden onların fotoğrafı yok derseniz Rüzgar  da büyünce annesi gibi çok çalışıp,az kazanıp,sık sık işsiz  kalmasın diye kapısından bile geçirmedim oraların.Ama okuduğum kadarıyla montaj setinin kurulumunu Kanal D çalışanları yapmış...

Benim gürültüden migrenim tuttuğu için bir ara kendimi dışarı  attım.Çıkarken kapıdaki görevliler bilekliğimi okuttular ve bana "sizin çocuğunuz 5 yaşında çıkamazsınız"dediler. Ben de "ama benim çocuğumun yanında Burcu Teyzesi var" diyip ufaktan sıvıştım:) Yani buradan ne anlıyoruz KidzMondo gerçekten de güvenli bir yer.Ben koşarak eczanenin yolunu tuttum ve  iki tane majezik yutup tekrar içeri girdim.Bu arada bizim çocuklar da pilot falan olmuşlar neyseki. Yani illaki cam silip,araba yıkamayacaklar galiba:)



Aman çocuğum okuyun doktor olun, mühendis olun, diş hekimi olun ya da isterseniz okumayın topçu,popçu,politikacı filan olun...Ama malesef politikacı çocuğu olamayacaksınız ve de adalar satın alamayacaksınız üzgünüm...

E bu kadar iş yapıyorlar sonuç ne diyorsunuz di mi;Her yaptıkları işten sonra en fazla 10 kidlar para kazanıyorlar. Biriktiriyorlar biriktiriyorlar sonra da markete alışverişe gidiyorlar.Ya da şekerciden şeker, hamburgerciden hamburger alıyorlar...Ama market biraz hayal kırıklığı çocuklar için.Marketten doğru düzgün bir şey almak isterseniz 300 kidları gözden çıkarmanız gerekiyor. Ancak o kadar kidlar kazanmak mümkün değil. Hem sıra çok hem de 10,10 nereye kadar birikebilir ki...Bu para bizim ülkemizdeki asgari ücret gibi.Çalışıyorsun çalışıyorsun minnacık kazanıyorsun. Bizimkiler de istedikleri topu almayı bırakın, 116 ve 126 kidlarlarını birleştirerek yalnızca bir parmak boyası alınca bayağı bozuldular.Marketteki abla herkese aynı şeyi söylüyor."Bunları saklayın,bir dahaki  sefere daha çok kazanıp istediğinizi alırsınız"...Çocukları hem tasarrufa hem de tüketime yönelten bir öneri bu bence...Ben sevmedim,yok nefret ettim de diyebilirsiniz.

Gelelim bendeniz Özlem'in düşüncesine: Evet eğlenceli olabilir, evet çocuklara bir şeyler anlatmak istiyor olabilir...Ama bence yanlış yer...Ben özgürce kırlarda oynayan, ağaç tepelerinden inmeyen, parkta bahçede koşuşturan çocuk seviyorum be annem...Çocuk dediğin yalancı bir şehrin ortasında debelenip durmasın...

Şimdiden bu gerekli mi? Hayır...
Peki çocuklar eğlendi mi? Evet...
Bir daha gider miyin? Asla...
Rüzgar ısrar eder mi? Kesinlikle:)

İşte talihsiz serüvenim,anlatılmaz yaşanır...
Yaşayın...
Hayatı anlamlı yaşayın...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder